Bugün sizlere, çoğumuzun belki de hiç duymadığı bir kelimeden, “geliofobi”den bahsedeceğim. Ancak önce, bu kelimenin ne anlama geldiğine geçmeden önce, bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bir zamanlar, hayatının her alanında mükemmelliği arayan bir adam vardı. Her işin üstesinden gelmeye çalışıyordu. Ama içsel bir korkusu vardı, derinlerde bir yerde. Bu korku, dış dünyadan hiçbir şekilde anlaşılmıyordu. İşte bu korku, geliofobiydi. Ve geliofobi, onun en büyük düşmanıydı.
Geliofobi Ne Demek?
Geliofobi, basitçe ifade etmek gerekirse, başarısızlık korkusudur. Yani bir kişinin, belirli bir hedefe ulaşamama, hayal kırıklığına uğrama ve toplumun beklentilerini karşılayamama korkusuyla yaşaması durumudur. Bu, yalnızca bir “başarısızlık korkusu”ndan çok daha fazlasıdır. Kişiyi, yaşamı boyunca sürekli olarak mükemmel olma zorunluluğuyla yüzleştirir. Geliofobi, duygusal bir yük halini alabilir ve insanın özgüvenini yavaşça eritebilir.
Birçok insan bu tür korkularla mücadele eder, ama bu korkuyu anlamak ve buna karşı stratejiler geliştirmek kolay değildir. Geliofobiyi yaşayanlar genellikle toplumdan dışlanma, hata yapma veya olumsuz değerlendirme gibi düşüncelerle başa çıkmak zorunda kalırlar. Ancak, bu korku gerçek değil, sadece zihnin yarattığı bir canavardır.
Bir Adam ve Bir Kadın
Bir zamanlar, hayatları bir şekilde birbirine bağlı olan bir adam ve bir kadın vardı. Adam, sürekli mükemmel olma baskısıyla yaşıyordu. Her zaman “doğru”yu yapmak, her durumda başarıyı elde etmek istiyordu. Kadın ise, duygusal zekâsı yüksek, empatik biriydi. Adamın hissettiği korkuyu tam anlamasa da, ona destek olmaya, ona duygusal bir güven sunmaya çalışıyordu.
Adam, bir gün büyük bir iş görüşmesine gitti. Görüşme sırasında, ne kadar mükemmel bir iş yapması gerektiğini hissetti. Aklında her şeyin doğru gitmesi gerektiği fikri vardı. Kadın ise, onu her zaman cesaretlendiriyor, olumsuz düşüncelerini bir kenara bırakması gerektiğini söylüyordu. Ama adam, korkusuyla baş başa kalmıştı. “Ya başaramazsam?” diye düşünüyordu. O an, kadının sunduğu güvenli limana sığınmak istiyordu. Ama geliofobisi buna engel oluyordu.
Erkeklerin Çözüm Odaklı ve Kadınların İlişkisel Yaklaşımı
Erkekler, genellikle çözüm odaklı düşünmeye meyillidirler. Hedefe ulaşmak için strateji geliştirirler ve engelleri aşmak için mantıklı adımlar atarlar. Kadınlar ise, daha çok empatik ve ilişkisel bir yaklaşım sergileyerek başkalarının duygusal durumlarına duyarlıdırlar. Bu iki farklı yaklaşım, geliofobiyle mücadelede farklı sonuçlar doğurabilir.
Adam, çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyerek problemi çözmeye çalıştı. Her zaman stratejik düşünerek, bir hata yapmamak için mükemmel olmayı hedefliyordu. Ancak, kadın, onun korkusunu anlamaya ve ona duygusal destek olmaya çalışıyordu. Kadın, “Başarı bir yolculuktur, tek bir an değil. Başarısızlık, başarıya giden yolda sadece bir adımdır,” diyerek ona cesaret verdi.
Adam, kadının yaklaşımını düşünmeye başladı. Hızla fark etti ki, mükemmel olmaya çalışmak, aslında onun ruhunu yavaşça öldürüyordu. O an, geliofobisinin onu yavaşça teslim aldığını fark etti. Kadın, onun korkusunu anlamış ve onu kabul etmişti. Ama adam, bu korkuyu yenebileceğini fark etmeye başlamıştı.
Hikayenin sonunda, adam bir karar verdi. Kendisine ve çevresine karşı dürüst olmalıydı. Geliofobisini, yaşadığı başarısızlıkları ve korkuları kabullenmeli ve her adımda biraz daha büyümeliydi. Kadın ona destek olmaya devam etti, ama bu sefer adam, kendi içindeki gücü keşfetmeye başlamıştı. Çünkü gerçek başarı, mükemmeliyet değil, cesaretle dolu bir yolculuktu.
Geliofobi ile Başa Çıkmak
Geliofobi, kişiyi sürekli bir baskı altına alabilir, ancak bu korkuyla başa çıkmak mümkündür. İyi bir destek sistemi oluşturmak, geliofobiyi yavaşça kırmaya yardımcı olabilir. Kadın ve erkek arasındaki farklı bakış açıları, çözüm arayışını farklı yönlerden ele alabilir. Erkekler çözüm odaklı düşünürken, kadınlar ilişkisel ve duygusal bir yaklaşım sergileyebilir. Her iki yaklaşım da geliofobiyle mücadelede farklı, ancak eşit derecede önemli adımlar olabilir.
Hikayemizdeki adam gibi, herkes bu korkuyla yüzleşmek zorunda kalabilir. Ancak unutmayın, başarısızlık bir son değil, bir başlangıçtır. Kendinize güvenin, başarmak için cesaret edin. Başarısızlık, sadece bir adımdır. Geliofobiyle başa çıkabilmek, hayatı daha özgür bir şekilde yaşamanıza yardımcı olabilir.
Siz hiç geliofobi ile karşılaştınız mı? Eğer bu korku ile mücadele ettiyseniz, yorumlarda bu deneyimi paylaşabilir misiniz? Hep birlikte, daha güçlü olabiliriz.